Page 27 - KADIN, NEVİN TAŞLIÇAY
P. 27

“Türkiye Cumhuriyeti kadın konusunda dünyada çok önemli ve istisnai bir tarihi
                      sürece sahip. Kadınların haklarını elde etmeleri adına bugün gelinen nokta,
                      başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tarihten süregelen karar ve uygulama-

                      ların ürünüdür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923’ten sonra çok kısa bir
                      zaman zarfında kadının vatandaşlık haklarına sahip olması; kadınlarla erkeklere
                      eşit eğitim imkanı, medeni kanunla kadının aile içinde erkekle eşit konuma

                      gelmesi, seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri birçok Batı ülkesinden bile
                      önce gerçekleşmiştir. Bu manada kadının yeri ve önemi Türkiye için oldukça

                      kadim bir tarihe sahiptir. Demokrasimiz adına milat olan 5 Aralık kadınlara
                      seçme ve seçilme hakkının verilmesi tarihi, bu ölçüde milletimizin en büyük
                      gurur kaynağıdır. Batı'da kadının adının olmadığı bir dönemde sırasıyla

                      kadınlarımıza önce seçme sonra seçilme hakkının verildiği 1930, 1933 ve
                KADIN VE CUMHURİYET
                      1934 yılları ile öncesinde gelişen olaylar iyi irdelenmelidir. Tanzimat’ın ilanıyla
                      birlikte Osmanlı Devletindeki idari, siyasi, eğitim ve mali alanlardaki düzenleme-
                      lerin getirdiği değişimler; 1859 yılında açılan Kız Rüştiyeleri, 1870 yılında açılan
                      Kız Sanayi Mektebi ve yine aynı yıl açılan Öğretmen Okulu gibi yenilikler 5

                      Aralık 1934'ün gelişinde büyük katkılar sağlamıştır. O dönem aydınlarının
                      çabalarını görmek ve haklarını teslim etmek gerekir. Dönemin aydınlarının,
                      Osmanlı Devleti’nin Avrupa karşısında geri kalması üzerine yazdıkları yazılarda,

                      nüfusun büyük bir kısmını oluşturan kadınların eğitimsizliğinden dem vurmaları
                      tüm dikkatleri bu alana çekmiştir. Görülür ki, o dönem kız çocuklarının okutul-
                      ması, iyi terbiye görmesi, kültür seviyelerinin yükseltilmesi gibi meseleler köşe

                      yazıları, makaleler ve romanlarda bolca işlenmiştir. Namık Kemal'in kadın hak-
                      larını savunan yazıları, 1893'te "Kadınlara Mahsus Gazete" çıkartılması, çok kadın-

                      la evlenmenin eleştirilmesi ve nihayet 1917'de Aile Hukuku Kararnamesi ile
                      kadına evlenme sırasında mukavele ile tek eşliliği şart koşma hakkının tanınması
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32