Page 19 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-3
P. 19
18 MUTLU KADIN HUZURLU TÜRKİYE 19
Hüseyin Nihal Atsız
HALE ASAF (1905-1938)
Hale Asaf, Osmanlının son yıllarında Cumhuriyetin ise kuruluş
yıllarında yaşayan ilk Türk kadın ressamlardandır. Berlin Gü-
zel Sanatlar Fakültesi’nde öğrenim gören sanatçı, İstanbul’a
döndüğünde bir süre Sanayi-i Nefise Mektebi’ne devam eder.
Bursa’da, 15 Temmuz 1929’da kurulan Müstakil Ressamlar
ve Heykeltıraşlar Birliği’nin kurucuları arasında yer alır. Portre
ve manzara resimleri ile tanınır. İlk sergisini Ankara’da 1.Genç
Ressamlar Sergisi adı altında açar. II. Dünya Savaşı nedeniy- GERİ GELEN
le resimlerinin birçoğu günümüze ulaşmamıştır.1938’de Pa-
ris’te yaşamını yitirir.
MEKTUP
BEDİA GÜLERYÜZ (1908-1991)
Bedia Güleryüz, Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet’i oluş-
turan kuşaklar içinden gelen Türk kadın ressamlardandır.
Çoğunlukla doğayı resmetmiştir. Öğrenciliğinde üye ol-
duğu Güzel Sanatlar Birliği’nden yaşamı boyunca kop-
mamış. Güzel Sanatlar Birliği’nin Galatasaray sergilerine,
İstanbul ve Ankara’da düzenlediği sergilere katılmıştır.
Resimleri uzun yıllar Devlet Resim ve Heykel Sergilerinde
sergilendi. Resim ve Heykel Müzesinde (İSTANBUL) çe-
şitli banka ve kamu kuruluşlarında, özel koleksiyonlarda
yapıtları bulunmaktadır.1991’de yaşamını yitirir.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
ŞÜKRİYE DİKMEN (1918-2000) Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Şükriye Dikmen, Cumhuriyet Dönemi kuşağının Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Çağdaş Türk resim sanatının temsilcisi olan ender
Türk kadın sanatçılarımızdandır.1948 yılında Dev- Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
let Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olmuş Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
ve Paris’e gitmiştir. Ankara ve İstanbul’da sergiler Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
açtı. 1968’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
eski ve yeni resimlerini bir araya toplayan retros- Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
pektif bir sergi düzenlemiştir. 2000 tarihinde yaşa- Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma ‘Kaabil’
mını yitirir.
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
KAYNAKÇA TÜRKİYE ANSİKLOPEDİSİ 3. CİLT SYF437 Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Durmuş AKBULUT /Türk Resminin Öncüleri/Etik Yayınları/2011 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı/Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, Mehtaplı yüzün Tanrı’yı kıskandırıyordur.
Cemal ANADOL, MEHMET KARA / ATATÜRK VE SANAT /Yaylım Yayıncılık/2001 www.guzelsanatlar.gov.tr Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
www.istanbulkadınmüzesi.org thearthistoryjournal.blogspot.com.tr
www.istanbulmodern.org http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt3/sayi11pdf/akcaoglu_zeliha.pdf Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Deniz BAYAV, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında kadın ressamlarımız, Dumlupınar Kişisel Arşivlerde/İstanbul/Taha Toros Arşivi Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2011. TOROS,T(1988),İlk Kadın Ressamlarımız,İstanbul:Ak Yayınları Sanat Kitapları Se-
risi:12-1.