Page 55 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-3
P. 55
54 MUTLU KADIN HUZURLU TÜRKİYE 55
Emel ÖZTÜRK Milliyetçi Hareket Partisi Ankara Yenimahalle
İlçe Kadın Kolları Başkanı
muş devam ediyordu. Birinden alıp diğerine vermek
yahut kendinde olanı paylaşmak zor değildi, şükür
yardım çarkını döndürebiliyorduk.
Ta ki o güne kadar…
KAVİM O gün yanımıza gelen Türkmen ailenin ihtiyaçlarını
öğrenip gereğini yapacaktık ki, Baba “Beni bir din-
leyin” dedi.
Küçük kızı Ayşe kalp hastasıydı, üstelik hastalığı
KARDEŞLER öyle ilaçla tedaviyle geçecek türden değildi. Ay-
şe’nin ameliyat olması gerekiyordu. Ameliyat mas-
rafları bizim boyutumuzu aşacak kadar büyüktü,
karşılamamız imkansızdı.
Ayşe ameliyat olmazsa kalbi duracak ve o çakmak
BURADAYIZ çakmak bakan gözleri sonsuza kadar kapanacak- Gücümüzün yettiği her yere ulaştık, ulaşmamız için
tı. Acil bir şekilde Türkmen yavrumuzu hastaneye
yatırmalıydık, kapısını çaldığımız Devlet hastaneleri
yardımcı olamadı bize, çünkü Ayşe Türkmen’di ve
diğer göçmenlerin faydalandığı sağlık hizmetlerin-
den faydalanamıyordu. Günler kısalırken Ayşe’ye
yardımcı olamamak bizi çaresiz kılıyordu. Ne yap- bütün kapıları açan bir Liderimiz ve teşkilatımız var-
dı çok şükür.
malıydık, ameliyat olması için gereken ücreti nasıl
toplamalıydık bilmiyorduk. Ama ya ulaşamadıklarımız?
Bürokrasinin düğümlenen düzeninde boğulanları-
Sonra bir el girdi devreye, o güne kadar kenetlenen mızı kurtaramadık, en çokta ona yandık..
bütün düğümleri çözdü, kapanan kapıları ardına ka-
dar açtı, olmaz dediklerimiz oldu, küçük yavrumu- Aylarca sığınmacı çadırında ailesiyle kalan Sebe
zun elinden DEVLET dedesi tuttu. onlardan yalnızca birisi.. “
İnsanlık sıfatının üstüne, daeş, ışid ve benzeri mas- Anne şefkatini baştan başa taşıyan, ülkü yürekli, Ayşe sağlığına kavuştu, bölgede sağlık hizmeti ala- Bize geldiğinde morarmış parmakları hepimizin ci-
keleri takarak masum ve mazlumların canına kast çelik bilekli kadın kolları mensupları ile bir ekip oluş- mayan ne kadar Türkmen varsa ambulanslarla ge- ğerini yaktı. Geç kalmışlardı tedavi için, küçük yav-
eden canavarlar, 2014 yılında Irak’ta zulme başla- turduk. Öyle ya, teşkilatsız yol almak ne mümkün? len doktorların muayenesinden geçti. rumuzun tedavisini başlatıp ameliyat ettirdiysek de
dılar. Zalime yavuz, mazluma Yunus duruşumuz bizi ha- nafile, kaybettik…
rekete geçirdi, ne kadar yardımsever varsa aradık, O güne kadar yapılan yardımlar yerine en yenisi
Çoluk, çocuk fark etmeksizin saldırıya geçen hain- konuştuk, ulaştık. Bir elin verdiğini öbür el görme- ve en kıymetli olanına bıraktı. Bizim atamadığımız Onlar adı konmamış bir savaşın mağdur çocukla- Koruduk, kolladık,
lerin akıllara sığmayan zulümleri duyanların tüyle- sin diye aradaki köprü olduk. adımları, Baba şefkatiyle Türkmen Beyimiz üstlen- rıydılar, doğarken bu hayatı istiyorum demedikleri sahip çıktık.
rini ürperten cinstendi. Yaşayanların gözlerindeki di, Türkmenlerin yüzünde güller açtı… gibi, istememe gibi bir lüksleri de yoktu. Gözlerini Bize yol gösteren,
korkuya daha sonra tanık olacaktık, bilmiyorduk… Öncesi sonrası yoktu, zor durumda kardeşlerimiz açtıkları katran karası sığınaklardan kaçtılar, göç- ismi gibi Devlet,
Zalime yavuz, 2014 yılının Aralık ayıydı, donarak ölen bir bebeğin vardı, birçoğu hasta, kadın ve bebek… Aradan 4 yıl geçti.. mek zorunda kaldılar. Kiminin babası şehitti, kimi- baştan başa
mazluma Yunus olduğunu duyduğumuzda kanımız çekildi, nasıl Bugün Yenimahalle’de ikamet eden Türkmenlerin nin hiç kimsesi yoktu. Mecbur kalmasalar gelmez- Millet olan
duruşumuz bizi olur da bu devirde soğuktan donarak can verirdi bir “Bismillah” diyerek giriştiğimiz yardım zinciri gide- sayısı 3 bin’i geçti. Hala sosyal hakları yok, hala gö- lerdi, namuslarına dikilen gözden en iyi Türkiye’de Türkmen Beyimiz
“
harekete geçirdi, bebek? rek halkalarını çoğalttı, sel gibi çağlamaya, coşkun çen ve yardım bekleyen onlarca ev var.. korunabilirlerdi. ve teşkilatlarımız
ne kadar yar- sayesinde ayakta
dımsever varsa ırmaklar gibi akmaya başladı. Adını tanımadıkları- durduk, omzumu-
aradık, konuştuk, Yerini, yurdunu terk etmek zorunda kalan, açlığa mız, yüzünü daha önce hiç görmediklerimiz elini Aradan geçen 4 yılda iş sahibi olup evine bakan, bi- Koruduk, kolladık, sahip çıktık. za aldığımız yük-
ulaştık. Bir elin sefalete razı olarak kaçan, göçen, zulme karşılık uzattı “Bizde bu halkanın bir parçası olacağız” dedi. zim desteğimizle doğrulup daha sonra kendi ayak- Bize yol gösteren, ismi gibi Devlet, baştan başa Mil- ten usanmadık.
verdiğini öbür el TÜRK sıcaklığına kendini emanet eden Türkmen- Hayatımız artık bir öncekinden daha farklıydı, artık ları üzerinde duran ailelerimizde oldu. Fakat yardım let olan Türkmen Beyimiz ve teşkilatlarımız saye- Çünkü biliyorduk,
görmesin diye ler… onlar vardı “Türkmenler” zinciri her geçen gün büyüdü, ihtiyaç sahipleri gide- sinde ayakta durduk, omzumuza aldığımız yükten Ülkücülük zordu
aradaki köprü rek arttı, artmaya da devam ediyor. usanmadık. Çünkü biliyorduk, Ülkücülük zordu ve ve biz çileye talip
olduk. biz çileye talip olanlardandık. olanlardandık.
Bölgemize sığınan 350 ailenin varlığından haber- Herhangi bir gece çalan telefonla doğum yapan bir
dar olunca silkelenip kendimize geldik. Özü Türk, soydaş’ın yardımına koşmak yahut yeni gelen bir Bu süreçte kimimiz ailesini geride bıraktı, kimimiz
sözü Türk soydaşlarımız, bir parçası olduğumuz aileye ev, eşya, kıyafet ayarlamak günlük rutinleri- işini hepimiz can hıraş çalıştık, gocunmadık.
büyük Türk Dünyasının asil evlatları, birbirimizden mizden biri haline gelmişti. Aileler geldikçe yardım- Bir Türk’ün başı dardaysa ona baş olmak, baş tut-
hiçbir farkımızın olmadığı kandaşlarımız yanı başı- lar artıyor, yardım arttıkça aileler gelmeye devam mak gururdu bize.
mızdaydı. Sessiz kalır mıydık hiç? ediyordu. Bu döngü kendi içerisinde sistemini kur-