Page 89 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 89
MUTLU KADIN MUTLU TÜRKİYE 89
elbiselerinden bir üniforma dikilmiştir. Çerkez Ethem 1931’de Yüzbaşı Rıfat ile evlendirilmiştir. Nezahet
onu asker kıyafetleriyle görmüş ve neden bu kıya- Hanım’la evlendikten sonra eşi Atatürk’ün yaver-
fetleri giydiğini sormuştur. Nezahet ise şöyle cevap lerinden biri olmuştur. Nezahet Hanım’a verilmesi
vermiştir, “Ben askerim.” Çerkez Ethem “Silahsız gerektiği düşünülen fakat hiçbir zaman verilmeyen
asker olmaz.” diyerek ona çatışmalarda ele geçen İstiklal Madalyası’na Nezahet Hanım hiçbir zaman
Yunan filintasını vermiş, böylece 70. Alayın adı “Kızlı kavuşamamıştır. Atatürk’e yakın olmasına rağmen
Alay” olarak anılmaya başlanmıştır. İstiklal Madalyasını şikâyet konusu yapmamıştır. 65
yıl sonra bir gazetecinin bu konuyu gündeme getir-
Birinci İnönü Muharebesi’nde Mustafa Kemal Alayın mesi ile o dönemin TBMM Başkanı Necmettin Ka-
simgesi olan Nezahet’le tanışmıştır. Mustafa Ke- raduman tarafından Nezahet Onbaşı’ya takdir kararı
mal’in ziyaret sebebi aslında Alay Komutanı Hafız verilmiştir.
Halit’i denetlemektir. Komutan çadırında asker elbi-
seli Nezahet Onbaşı ile karşılaşınca çok şaşırmıştır. Nezahet Onbaşı, 78 yaşındayken 6 Temmuz 1986’da
Albay Halit’in kızı olduğunu öğrenince ona sorar: Dolmabahçe Sarayı’nda sade bir törenle şükran pla-
ketini almıştır. Şanlı Türk kadın kahramanı, Nezahet
“Ne arıyorsun sen burada?” Onbaşı madalyasını göremeden 84 yaşında hayata
O da vecize haline gelen sözünü söyler: gözlerini yummuştur.
“Ben askerlerin kalesiyim, dönmek isterlerse karşı- ŞERIFE BACI
larında beni bulurlar.”
Milli Mücadelenin meçhul kadın kahramanlarından
Aldığı cevap Mustafa Kemal’in çok hoşuna gitmiştir. olan Seydilerli Şerife Bacı’nın Kastamonu’da yaşa-
Bu karşılaşmadan sonra Bursa Ahudağ eteklerinde, dığı bilinmektedir. Bu meçhul kadın kahramanımızın
Bozüyük’te Mustafa Kemal’in özel vagonunda ve hayatı hakkında pek bir bilgi olmamasına rağmen,
Akşehir’de olmak üzere üç kez daha karşılaşmışlar- Milli Mücadele tarihinde yürekleri burkan, destan-
dır. laşmış bir kahramanlık hikâyesi vardır.
Asker kıyafetleri içindeki küçük kız, Batı Cephesi Ko- 1921 yılının Aralık ayıydı. Bu zemheri günlere rağ-
mutanı İsmet Paşa’nın da gözünden kaçmamıştır. men İstiklal Mücadelesi yurdun dört bir tarafında
At üstünde onu gördüğünde: devam ediyor, cephede yiğitler bu soğuğa aldırış
etmeden düşmanla göğüs göğüse çarpışıyordu. Bu
“Kim bu küçük asker, niye bu kadar küçükleri askere öyle bir İstiklal Mücadelesiydi ki; kadın, erkek, yaşlı,
alıyorsunuz?” diye yanındakileri fırçalar! Sonra sarı çocuk demeden vatan toprakları üzerinde eli silah
sarı küpelerini fark eder küçük kızın.
tutan herkes büyük bir inançla cepheye koşuyordu.
“Aç bakayım şapkanı?” der, saçlarını okşar, iltifat Bu mücahitlerin içerisinde öyle birisi vardı ki daha
eder: ana kucağındaki yavrusuyla yiğitlere cephane ta-
şıyordu. Bu meçhul kahramanımızın adı Seydilerli
“Kimsin sen? Parola ne?” Şerife Bacıydı.
“Onbaşı Nezahet.”
İnönü gülümser: Şerife Bacı cephaneleri kağnısına yüklemiş, yav-
“İyi o zaman, ben seni kurmay yapıyorum.” rusunu bir peştamalla sırtına bağlayıp yollara
Sonra Alay Komutanı, Hafız Halit’in kızını cephelerde düşmüştü. Hava her geçen dakika daha da kötü-
büyütmek zorunda kaldığını öğrenir. leşiyordu, lapa lapa yağan kar onların ilerleyişini
yavaşlatmıştı. Vakit akşama doğru yaklaşmaktaydı.
Bundan sonra Nezahet Onbaşı ile ilgili ayrıntılı bilgi, Hava gitgide soğuyor rüzgâr şiddetini arttırıyordu.
30 Ocak 1921 tarihinde TBMM’nin 140. içtimasın- Bu şartlarda yol almak bir hayli zorlaşmıştı ama Şe-
daki konuşmalardan öğrenilmektedir. Bu toplantıda rife Bacı bu kadar kolay vazgeçecek değildi. Öküzler
Bursa Mebusu Operatör Emin Bey, muhtelif cephe- gitmemek için direniyor, sırtındaki yavrusu ise açlık-
lerde sürekli çarpışmalara katılan 12 yaşındaki Ne- tan ağlıyordu. Şerife Bacı yavrusunun ağlamasına
zahet Hanım’ın İstiklal Madalyası ile mükâfatlandı- daha fazla dayanamayıp kağnısını durdurdu. Çabu-
rılması için bir fikir sunmuştur. cak kızının karnını doyurup yola koyuldu çünkü kay-
bedecek vakti yoktu. Vatan kurtarılmayı bekliyordu.
İstiklal Harbi sona erince Nezahet Onbaşı babasıyla
birlikte İstanbul’da yaşamaya başlamıştır. Okumak Kısa bir süre sonra şiddetli yağan kar etrafı bir çar-
için Kumkapı’daki Jan Dark Enstitüsüne verilmiş- şaf gibi bembeyaz örtmüştü. Artık ne öküzlerin ne
tir. Okulun en başarılı öğrencisiyken aile kararı ile de Şerife Bacı’nın takati kalmamıştı. Beraber yola