Page 9 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-3
P. 9
8 MUTLU KADIN HUZURLU TÜRKİYE 9
Deniz DEPBOYLU Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı algı, tutum ve davranışlar toplumsal yaşamın her toplumsal bir akıma dönüşür. Bu akım sosyolojide
Aydın Milletvekili, MYK Üyesi
alnına yansır, bunlara bağlı olarak cinsiyete dayalı
de karşılık bulur. Kuramcılar cinsiyet eşitsizliği ku-
ayrımcılık ve fırsat eşitliği ile ilgili olumsuzluklar or- ramları geliştirerek toplumsal bir sorun olan eşit-
taya çıkmaya başlar. sizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm
arayışlarına girer.
“Dolayısıyla, biyolojik cinsiyet farklılıkları öğrenilme-
miş, doğuştan getirilen özellikler bakımından kadınlar- Sosyologlar iki farklı kuram ile soruna yaklaşırlar.
Bu kuramcılardan bir kısmı cinsiyet eşitsizlikleri
la erkekler arasında gözlenen farklılıklardır. Toplumsal
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ, cinsiyet ise öğrenilen, sosyalleşme sürecinde kazanı- bir diğeri ise cinsiyet farklılıkları üzerine odaklanır.
lan özellikler bakımından insanlar arasında gözlenen
“Tüm insanlar kendini gerçekleştirme özgürlüğü ihti-
farklılıklardır. Toplumsal cinsiyet farklılıkları, bireyden
yacındadır ve içinde bulundukları durumlara adapte
KADIN GÜCÜNÜN bireye, kültürden kültüre bazı değişiklikler gösterir olmalarını sağlayan esneklikleri vardır. Cinsiyet eşit-
sizliği olduğunu söylemek kadınların kendilerini ger-
(Dökmen, 2004: 11).” (Bayhan, Doğu Batı Dergisi,
Ocak 2012: 154)
çekleştirmek için daha az güç sahibi olduğunu iddia
etmek anlamına gelir. Tüm eşitsizlik kuramları, kadın
DESTEKLENMESİ “Toplumsal cinsiyet, her bir cinsiyet üyesi için uygun ve erkeklerin eşitlikçi toplumsal yapı ve durumlara “
diye görülen davranış hakkındaki toplumsal beklenti-
kolaylıkla ve doğal olarak tepki vereceklerini varsayar.
lerdir. Toplumsal cinsiyet, erkek ve kadınların birbirle-
Diğer bir deyişle, durumu değiştirmenin mümkün ol-
duğunu düşünürler. Cinsiyet eşitsizliği kuramcıları bu
rinden farklı olmasına yol açan fiziksel niteliklere de-
ğil, erkeklik ve kadınlık hakkındaki toplum tarafından
oluşturulmuş özelliklere göndermede bulunmaktadır.” inançlarında cinsiyet farklılığı kuramcılarından ayrılır.
Cinsiyet farklılığı kuramcıları sebepleri ne olursa ol-
(Giddens, 2000.621) sun, cinsiyet farklılığının daha çok kişiliğe etki ettiği
Giriş
ve daha zor değiştiği bir sosyal resim çizerler.” (Ritzer,
Sağlıklı toplumun temelleri, toplumu oluşturan bireylerin ideal bir hukuk düzeninde, hak ve Cinsiyet Eşitsizliği 2015: 171)
hürriyetlerinin korunduğu, sağlıklı ve güven ortamı içinde kendilerine sunulan imkânlarla en Toplumsal
iyi şekilde yetiştirilmesiyle mümkündür. Toplumların sahip olduğu kültüre göre o toplumu Türk Kültüründe Kadının Yeri Ve Önemi cinsiyet, bireylerin
ve grupların elde
Ekonomik haklar, adalet, sağlık, eğitim gibi bir çok alanda toplumdaki her bireyin fırsat eşitli- oluşturan bireylerin cinsiyetlere rol tanımları ve edebilecekleri
ğine sahip olması her devletin ideali, iktidara gelen her hükümetin siyasi gücü elde edebilmek hakları olmuştur. Sosyologlar yaptıkları araştırma- Aslında tarihimize dönüp baktığımızda kadınları- fırsatları ve
için propaganda söylemi ancak yönetimin icraatı noktasında ulaşılabilmesi en zor hedeftir. larla kadınlar ve erkeklerin yaşadıkları toplum için- mızın bugün yaşadığı sorunların vuku bulmasına yaşam şans-
Eğitimde fırsat eşitliği, bir toplumda yaşayan tüm bireyler için diğer hak ve hürriyetler arasın- de eğitim, konum, saygınlık ve rollerinin güçlü ve etken olamayacak kadar güçlü olduğu bir kültürel larını belirleyen
hayati bir etkendir
da belki de önemi en fazla hissedilen amaçtır. Ancak başta ekonomik eşitsizlik olmak üzere, güçsüz taraflarını tespit etmeye çalışmışlardır. “Bob yapıyla karşılaşıyoruz. Türk kadınının yüzyıllar önce ve evden devlet
toplumun kültürel yapısı, bu yapıya bağlı toplumsal cinsiyet algısı etmenler bu eşitsizliğin Connell ve Mairtin Mac anGhaill’in de bize gösterdiği sahip olduğu haklara kısa da olsa değinmek gerek- kademelerine dek
başlıca etmenleridir. gibi, toplumsal cinsiyet farklılıkları nadiren tarafsızdır- mektedir. Zira bu günümüzü dünle kıyaslamak bize tüm toplumsal
toplumsal cinsiyet hemen her toplumda önemli bir ta- yarınlarımız için güç verecektir diye düşünüyorum. kurumlarda
Bu makale Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği, kadının toplumdaki konumu ve cinsiyete bakalaşma biçimidir. Toplumsal cinsiyet, bireylerin ve üstlenebilecekleri
dayalı olarak eğitimde fırsat eşitliği başta olmak üzere kadınlarımızın karşılaştıkları sorunları grupların elde edebilecekleri fırsatları ve yaşam şans- Toplum içindeki kadının statüsü ve hakları o dö- rolleri esaslı bir
belirlemek amacıyla yazılmıştır. larını belirleyen hayati bir etkendir ve evden devlet ka- nemde yer alan toplumlara göre çok farklıydı. Ka- şekilde etkiler.
demelerine dek tüm toplumsal kurumlarda üstlenebi- dın sadece ailenin direği olarak değil, siyasi, hukuki
lecekleri rolleri esaslı bir şekilde etkiler. Her ne kadar alanda da erkeğe eşdeğer bir konuma gelmiştir.
erkeklerin ve kadınların rolleri kültürden kültüre çeşitli- Kadınlar erkeklerle birlikte at binmeyi, ok atmayı,
lik gösterse de, kadınlarının erkeklerinden daha güçlü avlanmayı öğrenmiş, erkeklerle birlikte savaşlara
olduğu bilinen bir toplum yoktur. Erkeklerin rollerine katılmıştır.
daha fazla değer yüklenir ve bu rollerin ödülleri daha
Toplumsal Cinsiyet karşılamaktadır ve genellikle bireyin biyolojik yapısı büyüktür. Neredeyse her kültürde çocuk yetiştirme ve Bu tutum kadını erkekle birlikte siyasette de eşde-
ile ilişkili bulunan psikolojik özelliklerini içermektedir. ev işleri konusundaki sorumluluklar öncelikle kadınla- ğer konuma getirmiş; kadınlar hükümdarlık vekale-
“Cinsiyet terimi, kadın ya da erkek olmanın biyolojik Toplumsal cinsiyet, bireyi kadınsı (feminen) ya da er- ra aittir; erkeklerse geleneksel olarak eve ekmek ge- tine sahip olmuş, devlet meclisine girme yetkisine,
yönünü ifade etmektedir ve biyolojik bir yapıya karşılık keksi (maskulen) biçimde karakterize eden psiko-sos- tirmek ve ailenin refahını sağlamakla yükümlüdürler. diplomatik görevlere sahip olmuş, elçileri kabul ve
Eğitimde fırsat gelmektedir. Cinsiyet, bireyin biyolojik cinsiyeti bağla- yal özelliklerdir.” (Bayhan, Doğu Batı Dergisi, Ocak Cinsler arasında hüküm süren bu işbölümü, erkekle- görüşme görevi almış; hukuksal alanda yetki kul-
eşitliği, bir top- mında belirlenen demografik bir kategoridir. İnsanların 2012: 153) rin ve kadınların güç, saygınlık ve servet bakımından lanmıştır. Kadın savaş meclisinde bulunup karar-
lumda yaşayan nüfus cüzdanlarında yazan cinsiyet bu terimin anlamı- birbirlerine eşit olmayan konumlarda bulunduklarının lara dahil olmuştur. O dönemin kanun niteliğinde
“
tüm bireyler için kanıksanmasına yol açmıştır.” (Giddens, 2013: 514) olan emirnameleri han ve hatun buyuruyor ki diye
diğer hak ve hür- na uygundur. Toplumların cinsiyete yönelik algıları ve bireysel rol- başlar, her ikisinin de imzasıyla geçerlilik kazanırdı.
riyetler arasında lerin cinsiyetlere göre tanımlaması kendi kültürüne
belkide önemi en Toplumsal cinsiyet (gender) terimi ise, kadın ya da has farklılıkları da beraberinde getirmektedir. Bu Kadınların toplumlar içinde yaşadığı eşitsizlik ve Maalesef ilerleyen dönemlerde kadın bu ayrıcalıklı
fazla hissedilen erkek olmaya toplumun ve kültürün yüklediği anlam- algı ve tutum farklılıkları her topluma özgü davranış haksızlıklara karşı zamanla gelişen bilinç ve ar- statüsünü zaman içinde kaybetmiş, ikinci plana itil-
amaçtır. ları ve beklentileri ifade etmektedir; kültürel bir yapıyı kalıplarının oluşmasına yol açar. Sonuçta oluşan dından yükselen hak arayışları başlar. Bu akım miş, varlığı aile içinde sınırlandırılmıştır.
siyasetten sanata bir çok alanda karşılık bulur,