Page 126 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 126

126


                             d) Kadın ve Aile                       korunmuş babanın aile içindeki otoritesi egemenli-
                                                                    ğini kaybetmemiştir. (Kongar, 1995:434). Ancak bu-
                          Kadın ve erkeğin cinsiyet rolünü anlayabilmek için   gün ülkemizde kentleşme ve ekonomik gelişmenin
                          onun tarihten intikal eden gelişimlerini bilmek gere-  doğal bir sonucu olarak yoğun bir şekilde yaşanan
                          kir. Diğer yandan kadın ve erkeğin değişimine aile-  sosyal değişme süreci, geleneksel görev dağılımın-
                          nin  oluşumuna  evrensel  psikoloji  ile  baktığımızda;   da, kadına ve erkeğe özgü rollere ilişkin ya tutum-
                          insanlığın ilk dönemlerinde bu değişim oluşmuştur.   ları değiştirmiş ya da modernleştirmiştir (Başaran,
                          Çünkü erkek ava çıkıp evini- kadınını geçindirmeye   1984:159). Kıray da (1984:72) bugün kent ailesinde
                          çalışmıştır.  Bu  sırada  da  kadına  düşen  geride  ya-  “geleneksel  rollerin  sonsuz  çeşitlendiğini,  özellikle
                          şadığı alan ile ilgili tedbir olması olmuştur. Sosyal   kadının  rolünün  değişmemiş  görünse  de  eskisine
                          rollerde bu şekilde zamanla ortaya çıkmıştır. Aslına   oranla  farklılaşmış  olduğunu”  söylemektedir.  Bu
                          bakarsanız ilk dönemlerin fiziksel güç ile paralel ol-  nedenle kır ve kent ailesinde zaten farklı olan görev
                          ması kadının yer edinirken adaletsizlik yaşamasına   dağılımı  daha  da  farklılaşmıştır.  Kırda  geleneksel
                          neden olmuştur. Erkeğin fiziksel güç ile yemek-barı-  olarak kadına ait olan ev işleri ve annelik rolü, kentte
                          nak- ihtiyaçları karşılaması kadını geride bırakmıştır.   özellikle çalışma yaşamına katılan kadınların sahip
                          Sosyal hayatta erkek ön planda olmuştur. Yaşadı-  olduğu ailelerde eşler arasında paylaşılmış ve ka-
                          ğımız çağda ise kaba gücün ve kol kuvvetinin yerini   dının yeni roller alması söz konusu olmuştur (Onat,
                          zihinsel güç, bilgi almıştır. Kadında bu şekilde ken-  1993:23).Buna bağlı olarak da aile içi ilişkiler daha
                          dini  gösterme  imkanı  bulmuştur.  Dünya  düzenin-  demokratikleşmiş, kadın ve erkek arasında önemli
                          de içinde bulunulan yüzyıl hukukun temsil edildiği   bir rol farklılaşması ortaya çıkmıştır (2001 Yılı Aile
                          modeldedir.Bu modelin gereği olarak da cinsiyetin   Raporu,2002:17).  Kadının  para  kazanma  işlevine
                          hakimiyeti de biraz da olsa dengelenmiştir.Denge-  katılmasıyla  geleneksel  aile  düzeninin  dayandığı
                          lenen güçlere rağmen bütün toplumlarda doğuştan   ayrışmış kadın-erkek rolleri yerini paylaşmaya da-
                          gelen biyolojik farklılıklar kültürel olarak yorumlanıp   yalı  cinsiyet  rolleri  anlayışına  bırakmıştır  (Fortin,
                          değerlendirilmektedir. Böylece kadınlar ve erkekle-  2005:419). Zaman içinde gözlenen ekonomik geliş-
                          rin hangi davranış ve faaliyetleri yapabileceklerine,   meler, bu tür bir rol paylaşımını hem mümkün hem
                          hangi haklara ve güce kimin ne derece sahip oldu-  de zorunlu kılmıştır. Ancak ev işlerinin paylaşımında
                          ğuna veya sahip olması gerektiğine ilişkin toplum-  gözlenen değişme, para kazanma rolünün paylaşı-
                          sal beklentiler geliştirilir.             mında gözlemlenin çok gerisinde kalmıştır. Bunun
                                                                    temelinde ev işlerinde kadınlık ve erkekliğin algıla-
                          Bu beklentiler, toplumdan topluma ve aynı toplum   nışına ilişkin toplumsal kalıp yargıların yattığı söyle-
                          içinde bir toplumsal kesimden diğerine kısmen de-  nebilir. Para kazanma işlevine ilişkin kalıp yargılara
                          ğişse de özünde ortak noktalar vardır. Bu öz, top-  kıyasla,  ev  işlerinin  paylaşımı  işlevine  ilişkin  kalıp
            Birliğin işareti   lumsal cinsiyet temelli asimetrinin yani farklılıklar ve   yargılar daha çok direnç göstermektedir(İmamoğlu;
               olan aile   eşitsizliklerin varlığıdır. (Ecevit, 2003:83).   1991:834).
               kurumun
              yapısında,   Toplumsal cinsiyeti özelde aile içinde ele aldığımız-  Modern aile yaşam, kişi açısından aile beklentileri-
              yaşanılan   da kadın toplum içinde birey olmak ile birlikte an-  nin arttığı, hayatın çok hızlı yaşandığı ve bu nedenle
              çağa göre   ne-eş, iş kadını olmak gibi birçok zor görevi üstlen-  farklı aile rolleri arasında denge sağlama ihtiyacının
           kadın ve erkek   miştir.Bu görevlerin toplumsal boyutu da dönemlere   bütün  aile  bireyleri  ve  özellikle  kadınlar  tarafından
             kalıplarında   göre  farklılık  göstermiştir.  Geleneksel  yapıdaki  bir   daha yoğun hissedildiği bir dönem olmuştur (Eken,
                değişim
           sağlanmalıdır.  toplumda  aile  kurumunun  içinde  kadın  çocuğuna   2006:248,  Adak,  2007:137).  Ailenin  sosyo-eko-
                          bakan evinin hanımı haldedir. Ama daha sonraları   nomik düzeyinin ve karı ve kocanın eğitim düzey-
                          kadın ve erkeğe yüklenen toplumsal roller küresel-  lerinin  yükselmesi,  anlaşarak  evlenmiş  olmaları,
                          leşme ve kentleşme gibi güçlerin etkisiyle büyük bir   kadının çalışması ve ortak gelire katkısının artması
                          hızla değişmiştir. Bu değişim ev ve iş yaşamında da   gibi  özellikler  gösteren  daha  modern  yapıdaki  ai-
                          rol değişimleri ve uyumlarını beraberinde getirmiştir.   lelerde  kadın-erkek  rollerinin  daha  eşitlikçi  yönde
                          (WHO,1998:11; Attanapola, 2004:2302).     değişmekte olduğu gözlenmektedir. Örneğin, daha
                                                                    modern yapıdaki ailelerde kararların alınışı, eşlerin
                          Türkiye’de  kentsel  çekirdek  aile  yapısı  oluşmaya   birbirini desteklemesi, bağımlılık hisleri gibi konular-
                          başlamıştır.  Kent  ailesi  büyük  kenti  oluşturarak   da, geleneksel düzende kadınlar aleyhine gözlenen
                          farklılaşmış,  uzmanlaşmış  ve  örgütlenmiş  ve  de-  dengesizliğin, eşler arası eşitliğe dayalı bir dengeye
                          ğişmiştir. Bu değişimde geleneksel yapı temelinde   doğru değişmekte olduğu saptanmıştır (İmamoğlu,
   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131