Page 42 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 42

42


                          Böyle  olduğu  halde  Tanzimat  Fermanı’nın  metni   Kadın haklarına yönelik ilk önemli gelişmenin 1926
                          incelenirse “kadınlar” için özel bir kayıt yoktur. Fa-  yılında medeni kanunun kabul edilmesiyle birlikte
                          kat  Tanzimat’ın  ülkede  yaşanlara  getirdiği  yeni-  toplumsal  hayatta  kadının  önünü  açmaya  yöne-
                          lik  ve  ‘batılılaşma’  anlayışından  dolayı  kadınların   lik büyük bir adım atılmış olsa da kadınlar siyasal
                          yaşayış  statüsüne  etki  yaptığı  görülmektedir.”    haklardan yoksun konumda olmaya devam etmiş-
                                                                16
                          Devamında  kurulan  cemiyetler,  milli  mücadele   lerdir.  Bununla  birlikte  Cumhuriyet  Dönemi’nde,
                          döneminde üstlendiği roller de göz önüne alınırsa   Kadınlar Halk Fırkası ve Türk Kadınlar Birliği, Türki-
                          kadının kaybettiği haklar yavaş yavaş geri kazanıl-  ye’de kadınların siyasal hak mücadelesinde önem-
                          maya başlanmıştır.                        li rollere sahip kuruluşlar olmuştur.  Ancak çeşitli
                                                                    sebepler  öne  sürülerek  Kadınlar  Halk  Fırkası’nın
                          Bütün  bunlara  rağmen  Osmanlı  Devleti’nde  Hür-  kuruluşuna izin verilmemiştir. Bunun üzerine fırka-
                          rem Sultan, Kösem Valide Sultan ve Turhan Valide   nın mensubu bayanlar, Türk Kadınlar Birliği çatısı
                          Sultan  gibi  yetkin  ve  güçlü  kadınlar  siyaset  sah-  altında toplanmayı kabul etmişlerdir.
                          nesinde ön plana çıkmıştır. Özellikle bunlar içinde
                          Osmanlı’nın  zirve  yıllarını  yaşadığı  Kanunî  Sultan   1927 yılına kadar kadın hak arayışındaki çeşitli fa-
                          Süleyman devrine tesir eden Hürrem Sultan’ın sa-  aliyetlerini bazı iç çatışmalarına rağmen sürdüren
                          dece  kendisi  değil,  bu  hâtunun  vefatından  sonra   birlik, 1927 ve 1931 seçimlerinde kadınların siyasal
                          Kanunî’nin,  Hürrem’den  olan  kızı  Mihrimah  Sul-  hakları ile ilgili çalışmalarda, girişimlerde bulunsa
                          tan’a yaptığı birçok işte fikir danıştığı bilinmektedir.   da tam anlamıyla başarı elde edememiştir. Bu ko-
                          Osmanlı tarih araştırmacılarının birçoğu kadınların   nuda Atatürk’ün tek parti diktatörlüğü suçlaması-
                          devlet işlerine karıştığı ve “Kadınlar Saltanatı” ola-  nın önüne geçip demokratik tavır sergileme isteği
                          rak değerlendirilen bu dönemleri, devletin durakla-  olması ve gelecekte de benzer bir anlayışa ihtiyaç
                          ma ve gerileme nedenlerinden biri olarak göster-  duyulması durumları göz önüne alınması gibi çe-
                          miş ve kabul etmişlerdir.                 şitli  spekülatif  yorumlamalar  olmakla  birlikte  ni-
                                                                    hayet, Türk kadını 1930’da yerel, 1934’te ise genel
                          Osmanlı Dönemi, Türk tarihinde 6 asırdan fazla yer   seçimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir.
                          tutan ve sayısız olumlu/olumsuz gelişmeye sahip   1935 seçimlerinde meclise %4,5’lik kadın oranıyla
                          bir dönem olması hasebiyle kadının siyasetteki ro-  on  sekiz  kadın  milletvekilinin  girmesiyle  kadınlar
                          lünü de derinlemesine incelemek gerekir. Kaldı ki   siyasal  haklarına  yasal  anlamda  kavuşmuş  oldu.
                          böyle bir incelemede her ne kadar kadının özellikle   Bunlara rağmen gerek siyasi partilerin içindeki ka-
                          de eğitim ve sosyal hayat bakımından değer kaybı-  dın  varlığının,  erkek  varlığının  olma  prosedürüne
                          na şahit olunsa da esasen örnek örnek incelemeye   göre farklılık göstermesinden gerekse kadın vekil
                          başlandığında siyaset sahnesinde hatırı sayılır rol   sayısına  kısıtlama  getirilmesinden  dolayı  esasen
                          üstlendiğini gözlemek mümkün olacaktır kanaatini   kazanılan hakkın tam bir entegrasyon içinde olma-
                          taşımaktayız. Lakin satırlarımızın sınırlı olması ne-  dığı da anlaşılmaktadır.
                          deniyle bunu başka bir mütalaanın konusu olarak
                          görmekte ve konuyu uzmanlarına bırakmak had-  Burada tek eleştirinin mevcut erkek egemen siya-
           Türk kadınının   dindeyiz.                               sal düzene yapılması da yeterli görülmemektedir.
               sosyal ve                                            Çünkü birinci dalga feminist hareketi denilen sos-
           siyasi manada     Cumhuriyet Döneminde Kadınların        yal hak arayışından elde edilen başarılardan sonra
            kendisine yer    Siyasi Alandaki Rolleri:               batılı devletlerde de Türk kadınlarında da bir rahat-
          bulma ve eşitlik                                          lama  evresine  geçildiği,  siyasal  hak  arayışlarının
             mücadelesi   “Kadınlar bütün dünyada ikinci sınıf yaratık olarak   uzun  zaman  sonra  gündeme  getirildiği  görüşleri
          Mustafa Kemal   görülürler ama dünyayı bir arada tutanlar da on-  mevcuttur.
            Atatürk’ün bu   lardır.”
           konuya verdiği   PAM BROWN                               “1960-1980  yılları  arasında  kadın  hareketlerinin
          önemle eş değer                                           yönlendiricisinin sol mekanizmalar olduğunu göz-
           olarak Türkiye   Türk kadınının sosyal ve siyasi manada kendisine   lemekteyiz. Kadınların, yasalarda var olduğu iddia
          Cumhuriyeti’nde   yer  bulma  ve  eşitlik  mücadelesi  Mustafa  Kemal   edilen eşitliğe karşın eşitsiz bir cins olduğu bilin-
              de devam    Atatürk’ün bu konuya verdiği önemle eş değer ola-  ci ilk olarak bu dönemde “gelir ve fırsat eşitsizliği”
               etmiştir.  rak  Türkiye  Cumhuriyeti’nde  de  devam  etmiştir.   ve “sömürü” kavramları üzerinden dile getirilmeye
                          “Özellikle Milli Mücadele Dönemi’ndeki işgal kuv-  başlanmıştır.  Kadınlar  bu  dönemde  Marksist  fe-
                          vetlerine karşı düzenledikleri protestolar, mitingler   minist  bir  yaklaşımla  sol,  sosyalist  yayın  ve  der-
                          vs. ile kadınlar politik anlamda da kendilerine kitle-  neklerde faaliyet göstermeye başlamış, toplumsal
                          sel bir varlık sahası bulabilmişlerdir.”   Bu tür tavır   adaletsizliğe karşı sesini duyurmaya çalışmıştır.”
                                                       17
                                                                                                          18
                          hareketleri  ve  batı  merkezli  kadın  hak  arayışları,
                          Türk  kadınında  da  politik  bilincin  gelişmesine  yol   “Dünyada  1960’lardan  sonra  ortaya  çıkan  ikinci
                          açarak yeni kurulan Cumhuriyet’te de benzer ara-  dalga feminist hareket, Türkiye’de ancak 1980’ler-
                          yışlara sebep olmuştur.                   den  sonra  görülmeye  başlanmıştır.  İlk  defa  bu
   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47