Page 38 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 38
38
Gazi Ünv. Fen Bilimleri Enstitüsü İstatistik Bölümü
Burçin ÖNER Doktora Öğrencisi
SİYASET
YARIŞMASI:
CİNSİYET
Modernitenin ve çağdaşlaşmanın bir tezahürü ola- Kadın veya erkek olmanın biyolojik özellikler dı-
rak kadın ve erkek eşitliği hem demokratik kurallar şında toplumsal özellikleri de bulunmaktadır. Her
hem de insan hakları çerçevesinde biricik kural ola- toplum, kadına ve erkeğe belli toplumsal cinsiyet
rak göze çarpmaktadır. “Ancak görünen o ki yalnız- rolleri yüklemiş ve onlardan bu rollere uygun dav-
ca ülkemiz açısından yapılan bir değerlendirmede ranışlarda bulunmalarını beklemiştir. Bu noktada
değil sosyal eşitlik, demokrasi ve insan hakları te- çoğu kez kadın, özel/mahrem alana ait bir varlık
melinde gelişmişliğin zirve hâlini gözlemleyebildi- olarak nitelendirilirken erkeğe bağımsız, yöneten
ğimiz ülkelerde dahi kadının belli mekanizmalarda bir nitelik yüklenmiştir. Bu da kadının kamu alan-
erkek ile eşit olarak temsil edilmediğini gözlemle- larında erkekten daha geride olmasına sebep ol-
mekteyiz.” Bunun bir sonucu olarak söylenebilir ki muştur.
1
bu temsil edilememenin sebebi, toplumların kadın
ve erkeğe yükledikleri cinsiyet kalıplarının yanında Erkek egemenliğin en yoğun olduğu alan ise siya-
Erkek toplumda kadının erkekten daha düşük bir statüye set sahnesidir. Çünkü siyaset, iktidarın, gücün en
egemenliğin en sahip olması ile erkek lehine siyasal iktidar ilişkile- yoğun olarak temsil edildiği alandır ve erkek de
yoğun olduğu rinin benimsenmiş olmasıdır. kendini bu alanda ispatlamak ihtiyacı içindedir.
alan ise siyaset
sahnesidir. “Kadın erkek arasındaki eşitsiz ilişki, ilkel toplum- Bu yazıda, genel mânâda siyasetteki varlığına de-
Çünkü siyaset, lardan günümüze dek toplumsal olaylar içerisin- ğinilecekse de özelde Türk tarihi boyunca kadının
iktidarın, gücün de farklı formlar alarak bugüne kadar ulaşmıştır. siyasetteki yeri ve günümüz Türkiye’sinde kadın ve
en yoğun olarak Kadın erkek ilişkisinin kökenleri ile ilgili düşünce- siyaset algısı incelenecektir.
temsil edildiği lerden birincisi, özel mülkiyet, tarım, hayvanlarının
alandır ve erkek evcilleştirilmesi ve yerleşik hayata geçmeden ön- KADININ SIYASI YAŞAMDAKI YERI:
de kendini ceki ilkel toplumlarda anasoylu bir toplum yapısı
bu alanda olduğu ve bu gelişmelerin ardından kadınların top- “Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı hiç savaş ya-
ispatlamak lumsal statülerinin gerileyip anasoylu yapının ata- şanmazdı ancak 28 günde bir derin müzakereler
ihtiyacı içindedir. erkilliğe doğru evrildiği şeklindedir. İkinci görüş ise, yaşanırdı.” Robin Williams
anasoylu toplum yapısının bile ataerkil olduğu ve
kadın hâkimiyetinin hiçbir zaman var olmadığı yö- Çağlar ötesinden itibaren kadın, uygarlıktan uy-
nündedir. Bu tartışmalar kadın ve erkek arasındaki garlığa farklı konumlarda değerlendirilmiştir. Bu
ilişkinin kökenlerini aydınlatmak konusunda faydalı konumlama gerek inanç gerek kültür ve gerekse
olmakla birlikte, kadın ve erkek eşitsizliği ve kadın yaşam tarzı gibi konuların etrafında şekillenerek
ezilmişliği, zamana ve mekâna göre değişiklik gös- değişkenlik göstermiştir. Bu da kadının aile ve ka-
tererek varlığını sürdürmüştür.” 2 musal alandaki sınırlarında belirleyici olmuştur.