Page 52 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 52
52
Av. Fatma Gökçen ÖZMENLİ
KADIN SORUNLARI İÇİNDE
“ÇOCUK GELiN”
MESELESİ
‘On beş yaşındaki kız ya erde ya yerde’ atasözü- zenlemelerde bu yaş sınırının 18 olması gerektiği
nün ‘On beş yaşındaki kız ya okulda ya oyunda’ yönündeki görüş ağırlık kazanmaktadır. Ülkemizde
olarak halk diline yerleşmesinin zorunlu olduğu de söz konusu yaş sınırı, milletlerarası düzenleme-
bir zamandayız. Nitekim yapılan araştırmalar ve lere paralel olarak 18 yaş olarak kabul edilmektedir.
yaşanan acı olaylar kız çocuklarının evlendirilme- Bu sebeple henüz 18 yaşı doldurulmadan gerçek-
sinin kızlara, ailelere ve topluma telafisi imkânsız leşen her evlilik ‘çocuk evliliği’ ve evlenen kız ‘çocuk
zararlar verdiğini ortaya koymuştur. Elbette erken gelin’ olarak ifade edilmektedir . Böylece çocuklu-
1
evlilikler sadece kız çocukları kapsamayan; erkek ğunu yaşayamadan evlenen ve çoğu zaman çocuk
çocuklarını da içine alan ve zarar zincirinin bir baş- sahibi olan kızlarımız hem toplumsal bir sorun ola-
Uluslararası ka halkasına daha sahip olan bir olgudur. Ancak kız rak ortaya çıkmakta hem de birçok sorunun ortaya
Kadın Araştırma çocukların evlendirilme oranının erkek çocuklardan çıkmasına sebep olan dinamikleri hazırlamaktadır.
Merkezinin 14 kat daha fazla olması ve bu evliliklerin kız ço-
(ICRW) cukları açısından daha büyük sorunlar barındırma- Çocuk evlilikleri, dünyanın her yerinde görülen
2005’te yaptığı sı, literatürde erken evlilikle ilgili çalışmaların daha küresel bir sorundur. Ataerkil kültürün baskın
araştırmalara çok ‘çocuk gelin’ dramı üzerinde durmasına yol olduğu yerlerde daha çok karşılaşılan ‘çocuk gelin-
göre, küçük açmıştır. Bu sebeple yazımızda, erkek çocuklarının ler’ bir yönüyle kadın sorunlarına zemin hazırlayan
yaşta evlenen kız evlendirilmesine ve bunun doğurduğu zararlı so- zihniyetin yansımasıdır, diğer yönüyle ise kadın-
çocukları diğer
yaş grubundaki nuçlara değinilmeyecektir. Ancak kız çocukları için ların toplumdaki eşitsiz konumunu güçlendiren
kadınlara göre bahsedilecek pek çok sorunun erkek çocukları için bir faktördür. Yani çocuk gelinler hem toplumun
fiziksel şiddete de söz konusu olacağı unutulmamalıdır. kadına bakış açısı yüzünden ortaya çıkmakta hem
iki kat, cinsel de kadını toplumdan soyutlayarak kadınların ya-
şiddete ise Bireyin ruhsal ve bedensel gelişimini tamamlama- şadığı sorunları daha da derinleştirmektedir. Nite-
üç kat daha dan yaptığı evlilikler ‘erken evlilik’ olarak tanımlan- kim toplum içindeki rollerini henüz keşfedemeden
fazla maruz maktadır. Devletler, bu gelişimin tamamlandığını evlenen kızlarımızın çoğu arkadaş çevresinden
kalmaktadır. kabul ettikleri bir yaş sınırı belirlerler. Bu hukuk dü- kopmakta, eğitim hayatını sonlandırıp toplumdan
zeninin korumaya çalıştığı amaçları kolaylaştıran uzaklaşmaktadır. Toplumdan kopuş ise kız çocu-
bir kabuldür. Aksi halde devletin belirlediği yaş sını- ğunun sosyal becerilerini geliştirmesini ve kimlik
rına ulaşan her bireyin ruhsal ve bedensel gelişimi- oluşturup özgüveni yüksek birey olarak toplumda
ni tamamladığını söyleyemeyiz. Milletlerarası dü- bir yer edinmesini engellemektedir. Bu başlı başına