Page 102 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 102
102
Av. Gizem BOZKURT İREN
ÇALIŞAN
KADININ HAKLARI
VE POZİTİF AYRIMCILIK
Kadınların çalışma hayatındaki yeri ve önemi olduk- nun koyucu tarafından tüm bunlar bir arada değer-
ça mühim bir konudur. Kadınlar eski çağlardan bu lendirilmeli ve kadın-erkek arasında ne iş ne de ücret
yana her dönemde çalışma hayatında varlık göster- bakımından bir ayırım yapılmalı, herkes bakımından
miş, emek ve çalışmalarını ortaya koymuşlardır. An- “insani” şartlarda çalışma koşulları sağlanmalıdır.
cak kadının emeğinin ücretlendirilmesi Sanayi Dev-
rimi ile başlamış, yaşanan Dünya Savaşları ile erkek Bunların yanı sıra, gerek yaradılış gereği gerek top-
işgücünün savaşması ve çoğunun hayatını kaybet- lumsal bazı sorunlara maruz kalması sebebiyle
mesi nedeniyle önemli hale gelmiştir. İşverenler, ka- çalışma hayatında kadına yönelik pozitif ayrımcı-
dınların daha az ücrete ve daha az sosyal hakka razı lık yapılmasının zorunlu olduğu bazı durumlar söz
Kadınların olması sebebiyle kadın istihdamına yönelmiş, fakat konusudur. Türk yasa koyucusu da -eksiklikler
çalışma zamanla, kadının doğum yapma ihtimali başta ol- içermeleri ile birlikte- hem dünya konjonktüründen
hayatında mak üzere, kadına aile hayatında ve sosyal hayat- hem de yargı kararlarından etkilenmek suretiyle şu
yaşadıkları ta verilen sorumluluklar işverenlerin işçi seçiminde düzenlemeleri getirmiştir;
sorunların kadınları daha az tercih etmesine neden olmuştur.
temelinin A. Çalışan Kadının 4857 sayılı İş
cinsiyet Kadınların çalışma hayatında yaşadıkları sorunların Kanunu bakımından hakları;
ayrımcılığına temelinin cinsiyet ayrımcılığına dayandığı aşikâr-
dayandığı
aşikârdır. dır. Oysa cinsiyet eşitliği, gerek uluslararası hukuki 1-Eşit Davranma İlkesi
düzenlemelerde, gerek Anayasa’da gerek de diğer
kanunlarda -eksiklikler ihtiva etmekle birlikte- yer İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî
almakta ve önemi defaten vurgulanmaktadır. ILO inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı
(Uluslararası Çalışma Örgütü) “Bütün Erkek ve Ka- ayırım yapılamaz. İşveren, esaslı sebepler olma-
dınlar İçin İnsana Yakışır İş”i temel ilke olarak kabul dıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli
etmekte iken Anayasa’nın 10. maddesi “Herkes, çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında
dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin
kanun önünde eşittir.” ifadelerini içermekte ve Ana- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesi; “İşveren, bi-
yasa’nın 55. maddesinin kenar başlığının “Ücrette yolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu
Adalet Sağlanması” olduğu dikkat çekmektedir. Ka- kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasın-