Page 66 - MHP Kadın Kolları Dergisi Sayı-1
P. 66

66


                          üzere  kadınların  toplum  içerisinde  hiçbir  değeri   gın söz “evci” idi. İyi kadın evin dayanağı, dışarıda
                          bulunmamaktaydı.                          da kocasının bir yardımcısıdır.”  Evin sevk ve ida-
                                                                                            13
                                                                    resi teslim edilen kadın, mal gibi alınıp satılamazdı
                          Farslara  bakıldığında  ise  kocasına  mutlak  itaate   ve şölen, kurultay, çiftçilik, ticaret gibi sosyal faali-
                          mecbur  tutulan  kadın  profili  göze  çarpmaktadır.   yetler ile toplumsal hayata iştirak etmişti. Ortado-
                          Kan bağına rağmen Kisraların uygulamaya soktu-  ğulu halkların aksine Türklerde kadına değer verilir
                          ğu ve tebaayı teşvik ettiği ensest evliliklere rastlan-  ve korunur, kollanırdı. Kadın muteber olduğundan
                          maktaydı.  Kadına gayriahlaki olarak yaklaşıldığı ve   düşman eline geçmesi veya esir düşmesi erkekler
                                  5
                          kadınların da cinsel meta unsuru olarak çöküntüde   için  zillet  telakki  edilirdi.   Devlet  teşkilatçılığında
                                                                                        14
                          bulunduğu Firdevsi’nin eski İran efsaneleri üzerine   hakan ile beraber hatunun da adı anılırdı. Ferman
                          kurulu  manzum  destan  olan  Şehname’sinde  de   ikisinin adına yazılır ve hatun idari işlere dair bir kı-
                          geçmektedir.  Zerdüştlük inancına göre Tanrı ka-  sım kalemleri bizatihi yönetebilirdi. Orhun kitabele-
                                    6
                          dın ve erkeği bir arada ve birbirine arkadaş olarak   rinde ““anne-baba” söz kalıbının beraberce cümle
                          yaratmıştır. Bu inançta kadın ve erkek eşit olarak   içinde  kullanımından  aile  içinde  kadın  ve  erkeğin
                          kabul  edilmektedir  lakin  kadın  sözleşmelerin  dü-  eşit haklara sahip oldukları anlaşılabilmektedir. O
                          zenlenmesinde bir şahit olarak hareket edemezdi   halde Türk aile yapısı eşitlik esasına göre şekillen-
                          ama bir sözleşme senedi olarak hareket edebilirdi   miştir, diyebiliriz. Zira yazıtlarda geçen “eş” de  karı
                          ve  bir  mühre  sahipti.  Miras  paylaşımında  da  ka-  ile koca arasındaki denklik anlamına gelmektedir. 15
                          dınlar arası eşitlik yoktu. İlk eşin çocukları mirasın
                          2/3’ünü almaktaydı.  Kadınlar tam manasıyla hür   Görüldüğü üzere Araplar gibi kadının hiç değerin-
                                          7
                          değildi. Bununla beraber, erkekler üzerinde büyük   deki hükmü Türklerde İslam öncesinde de bulun-
                          etkileri  vardı.  Çocuklar  7  yaşına  kadar  analarına   mamaktadır.  Farslar  gibi  de  sadece  kadını  cinsel
                          bağlı olurlar, sonra serbest bırakılırlardı. 8  heva ve hevesleri için gayriahlaki araç olarak kul-
                                                                    lanmamışlardır.
                          Türklerde ise kadınlar hürdür, aynı zamanda daha
                          fazla  hak  sahibi  ve  değerli  olarak  görülmektedir.   Islam ile Kadına Gelen Haklar
                          Babada sonsuz velayet hakkı anlayışı bulunmadı-
                          ğından kız çocuk eş seçimini yapabilmekte ve kızın   İslam  dini,  en  kâmil  olan  kitabı  ve  en  iyi  örnek
                          zorla evlendirilmesine genel itibariyle rastlanılma-  teşkil  eden  hayatı  tecrübe  etmiş  seçkin  elçisi  ile
                          maktadır. Yaygın olan dul kadın ile ölenin kardeşi-  insanlığa ve  tarihin  gidişatına Tanrı’dan gelen bir
                          nin evlenmesi kültünde (levirat) bile, dul kalan eş   müdahaledir. İnsanları karanlık ve çirkin bir halden
                          istemediği takdirde diğer kardeş ile evliliğin yapıla-  birden değil fakat aşama aşama eğiterek çekmiştir
                          mayacağı bilinmektedir.  Mehir yerine kalın (başlık   ve  kâmil  olmaya  hazırlayacak  şekilde  vahiy
                                             9
             4. Erkeklerin   parası) ve çeyiz yer almakta olup bu da aile efra-  gelmiştir.  Çünkü  ezme  veya  eziklik  psikolojisinin
             kadınlara bir   dından verilen hediyelerden oluşmaktadır. “Çeyizin   hâkim  olduğu  toplumlar  birden  insanileşme
             nebze üstün   miktarı en az kalının yarısı kadar olmalıdır.  Koca-  sürecine giremezler. Ayetler, işte gerçek hayattaki
            yaratıldığının   nın  bu  çeyiz  malı  üzerinde  hiçbir  tasarruf  hakkı   bu sosyal olguya göre sırasıyla inmiştir.  Zulmün,
          Kur’an’da geçtiği   yoktur.”  Kızın çeyizini alması sonucu üstsoydan   haksızlığın,  hukuksuzluğun,  kaosun  ve  bunalımın
                                10
          ibarenin kaynağı   miras hakkının kalmaması sebebiyle kocanın evine   egemen olduğu bir dünyaya Tanrı müdahalesi bu
          olan ayetin illeti,   gittiğinde hayatın müşterekliğine binaen malın or-  sebeple  bir  devrim  olarak  algılanmalıdır.  Köleler,
          sosyal statüden   tak maliki olduğu düşünülmektedir.  Kadın öldü-  fakirler,  yetimler  ve  kadınlar  için  hak  namına
                                                      11
            kaynaklanan
            ve erkeğe ait   ğünde çocuk yoksa, kendisine ait çeyiz malının ba-  yenilikler  getirmesiyle  sorumluluk  sahibi  olan
         sorumluluklardan   baevine dönecek olmasına varana kadar kadınlara   insanı  daha  baştan  bir  bebek  gibi  vahyî  eğitime
         doğan aile reisliği   özel mülkiyet hakkı tanınmıştır. Kadının boşanma   hazırlamış ve sonra ahkâmını indirmiştir.
              önceliğinin   hakkını  haiz  oluşu  hasebiyle,  çeyiz  veya  çeyiz
            bir mutlakiyet   bedelinin  boşanan  taraflar  arasındaki  zilyetliğinin   Kitap, tevhid ve ahiret ile beraber ahlakın öne çı-
              içermediği,   devri ile bu hakkın pratiği mümkün kılınmıştır. 12  karılması,  bireysel  sorumluluğun  vurgulanması
               şartlarla                                            noktasında  kadın  erkek,  zengin  fakir,  genç  yaşlı
           beraber bunun   “Kaşgarlı Mahmud, eski Türklerde kadın için “avrat”   ayırmamıştır:
             geçerliliğini   ve “uragut” kelimelerinin kullanıldığını ifade etmek-
          yitireceği anlamı   tedir. Türk aile yapısında otorite sahibi olarak baba   “Erkek olsun kadın olsun her kim mü’min olarak iyi
              üzerinedir
                          görülmesine rağmen eski Türklerde evin sahibi ka-  işler  yaparsa,  işte  onlar  cennete  girerler  ve  zerre
                          dındı. Bundan dolayı ev kadını için söylenen en yay-  kadar haksızlığa uğratılmazlar.” 16
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71